Bu Blogda Ara

17 Aralık 2011 Cumartesi

Dördüncü Jenerasyon (4G) Hücresel Sistemler

1G sistemler; ses servisi,
2G sistemler; ses ve düşük hızlı veri transfer servisi,
3G sistemler; ses, görüntü ve yüksek hızlı veri transfer servisi, sunmuşlardır.

Şimdi ise; Trend, gelişmiş veri servisleri desteğine doğru olmaktadır. 2010 yılından itibaren ve 4G adında servis desteği başlamıştır. Kablosuz ağların sonraki jenerasyonlarında (4G ve sonrası) veri hızının 50 Mbps’den 155 Mbps’a çıkarılması amaçlanmaktadır. (3G’de 2 Mbps). 

4G ile;
  • 1 DVD'yi 30 saniyede kablosuz ağdan gönderme 
  • Sabit mekânlarda 1 Gbps, hareket halindeyse 100 Mbps düzeyinde veri aktarım hızı 
  • 1 Gbps'lik hızla, 100 MP3 dosyasını (yaklaşık 300 MB) 2,4 saniyede, 
  • Bir film CD'sini (800 MB) 5,6 saniyede 
  • 20 dakikalık bir HDTV yayını 12,5 saniyede aktarılabiliyor. 
  • Handover teknolojisi; Bu teknoloji, 100 Mbps'lik süper hızlı mobil iletişimi, saatte 60 km hızla giden bir araç içerisinde dahi iletişimi kesintisiz kılıyor. 
 Şekilden, rahatlıkla mobility – data rate oranları hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.
Bunun için teknik, ekonomik, hukuki vs. bazı çalışmalar yapılmalıdır: 
  • Daha etkin modulasyon tekniklerinin geliştirilmesi,
  • Yeni bir spektrum tanımlanması (frekans bandı),
  • Batarya teknolojisi, güç tüketiminin geliştirilmesi,    
4G sistemlerin istenilen avantaj ve özellikleri konusunda çalışmalar şu hedefler doğrultusunda yapılmaktadır:
  • Sistemlerin birlikte çalışabilirliği: Mevcut kablosuz ağlardan uydu, WLAN, PAN ortam cihazlarıyla esnek ve sorunsuz çalışması. 3 olası konfigürasyon bulunmaktadır: Multimode terminaller, Overlay network, Ortak erişim protokolü. 
  • Terminal bant genişliği ve batarya ömrü: 
    • İleri nesil terminallerin bant genişliği yüksek (>100 Mbps) olması 
    • Güç tüketimi, batarya hacmi ve ağırlığının az olması
  • Paket anahtarlamalı sabit ağ: 
    • 4G mimarisi kablosuz ortamları birleştirirken IP-tabanlı ağları kullanacaktır.
  • Kablosuz erişim için bant genişliğinin kalitesinin düşmesi: 
    • Coğrafi konuma göre; farklı katmanlar üzerinden servis ve farklı kalitelerde bant genişliği sunulabilecektir. 
    • Bu katmanlar; dağıtım, hücresel, “hot-spot”, kişisel ağ ve sabit katman.
  • Gelişmiş ana istasyonlar: 
    • Sistem kalitesini arttıracak akıllı antenlerden yararlanacaktır. 
    • Kendisini konfigüre edebileceğinden sistem maliyeti düşecektir. 
    • Çoklu hava standardı desteği sunulacaktır.
  • Yüksek veri hızları: 
    • Mobil uygulamaların istediği hız desteği sunulacaktır.  
    • 50 Mbps ile 155 Mbps arasındaki yüksek veri transfer desteği sunabilecektir. Yüksek veri hızına “Orthogonal Frequency Division Multiplexing” (OFDM) hava ara yüzü standardı ile ulaşılması beklenmektedir.
4G hizmeti ile popüler olması beklenen başlıca servisler:
  • Bilgi erişimi: Büyük hacimdeki verilere, büyük ses ve video dosyalarına anlık erişimi sağlamak içindir. 
  • Makineler arası iletişim: Cihazların birbiriyle iletişimini bakım veya akıllı amaçlar için kullanıma sunar. 
  • Tele-presence: Yüksek bant genişliği gerektiren görsel toplantı, tele-konferans vs. uygulamalardır. 
  • Akıllı alış-veriş: Kullanıcıların gezdikleri mağazalardaki ürün, fiyat veya fırsatları kullanıcının bilgisine sunar. 
  • Güvenlik: Kullanıcıların kişisel bilgilerinin gizliliğini korunacağından önemli bir faktör durumundadır. 
  • Lokasyon tabanlı servisler:
    • Yüksek doğruluk payıyla kullanıcıların yerleri belirlenebilecektir.
    • Mevcut sistemler sadece ilgili hücre tespiti yapabilmektedir.
    • Deprem, sağlık durumu vs. acil durumlarda önemli katkı sunabilir

4G Sistemini Sağlayacak Bazı Standartlar
  • WiMax
  • WiBro
  • 3GPP LTE
WiMax (Worldwide Interoperability for Microwave Access)
50 km. çapındaki bir alanda 70 Mbps. hızında kablosuz internet erişimi sağlayan kablosuz bir teknolojidir.WiMax IEEE 802.16 standardını kullanıyor. Geniş bant haberleşme sistemlerinin kurulum maliyetinin yüksekliği nedeniyle ulaşamadığı kırsal bölgelerde ve haberleşme konusunda yeterli hizmeti alamayan alanlarda, WIMAX teknolojisi alternatif oluyor. Uzun menzilli ve yüksek bant genişliğine sahip kablosuz internet erişimi sağlayan WIMAX kullanıcılara ve operatörlere hız ve maliyet yönünden değerlendirilmesi gereken bir imkan sunmaktadır. Özelliklerinden dolayı, daha kapsamlı servis imkanları sunan WIMAX haberleşme sektöründe yeni bir çığır açarak ABD, Çin, İngiltere, Avusturya ve son olarak Pakistan’da uygulanmaya başlanmıştır. 3-10 km, 10 Mbps ve daha yüksek erişim hızı sağlayabilecek internet erişimi ile kaliteli tv/video servisi, yaygın kullanım imkanı ile hayatımızın her noktasında sınırsız faydalanma sağlayan WIMAX’in ülkemizde deneme testleri bu konuda alınan lisanslarla yapılmaktadır.

WiBro
Eşleştirildiği vericiden veya baz istasyonundan 1,5 km uzaklığa kadar kablosuz internete bağlanabilen kablosuz internet teknolojisidir. 2002'den beri geliştirilen bu teknoloji standardı WiMAX geliştiricileri için bir rekabet ortamı oluşmasına katkıda bulundu. 2004 yılının sonunda Intel ve LG arasında varılan anlaşmada WiBro ile WiMAX arasında uyum sağlama çalışmaları başladı. WiBro, WiMAX'a güzel bir alternatiftir.  WiMAX IEEE 802.16e TDD OFDMA standartları kullanan WiBro, Güney Kore tarafından 3.5 ve 4G cep telefonu şebekelerine alternatif olarak geliştirilmekte. WiBro, çok yüksek veri aktarım hızına sahip ve performansını kullanıcı hareket ederken bile kaybetmiyor.

3GPP LTE
WiMax’e karşı piyasaya sürülen bir teknolojidir. Uplink konusunda kitlesel uygulamalarda kullanılan terminallerin karmaşıklığını ve maliyetini azaltan ve ağların uplink kapasitesini hücre başına abone sayısının iki katına çıkartan bir teknolojidir.

4G alt yapısının gösteren genel mimari yapı aşağıdaki gibidir. 

16 Aralık 2011 Cuma

Üçüncü Jenerasyon (3G) Hücresel Sistemler


Geçen on yıl içerisinde, 2G sistemlerin (GSM, IS-136, IS-95) sesli iletişiminde büyük gelişmeler olmuştur. Soldaki grafik, 2000 yılındaki mobil abone sayısı 400 milyon iken,  2007 ve sonrasında 2 milyarı geçtiğini göstermektedir. Sağdaki grafik ise, abone sayısındaki artışın 1G sistemleri pazar payının azaldığını göstermektedir.


2010 yılından itibaren mobil trafiğin yaklaşık 60% kısmının multimedya uygulamalardan oluşacaktır. 2G sistemler; sesli aramalarda, internete girmeye, e-posta okumada, video konferans gibi uygulamalarda yetersiz kalmıştır. Örneğin; 2 MB’lik veri GSM ile 9.6 kbps ile yaklaşık olarak 28 dakikada transfer olmaktadır. Bu da gelecekteki servislerin 2G sistemler üzerinden gerçekleştirilemeyeceğini göstermektedir. 

3G sistemlerdeki temel amaç, multimedya iletişim yeteneklerini en etkili şekilde sunmaktır. Lokasyondan bağımsız olarak, kullanıcılar tek bir cihaz ile çeşitli uygulamaları çalıştırabileceklerdir. Başlangıçta 3G, en azından ISDN (144 kbps) kalitesine eşit bir performansa sahip bir mobil standardı karakterize etmek için tanımlanmıştı. 3G sistemlerdeki en az düşük veri hızı 144 kbps destekli olup; uygulama bağımlı olarak 384 kbps ve 2 Mbps olabilmektedir. Bu veriler ışığında, 2 MB’lik veri, 3G alt yapısı ve 2Mbps bağlantı hızıyla 8 saniyede  transfer olacaktır. (8sn<<28dk)

  •  3G sistemlerin bazı karakteristik özellikleri:
    • Simetrik ve asimetrik trafiğin desteklenmesi,
    • Paket anahtarlama ve devre anahtarlama servislerinin desteklenmesi,
    • Bir çok servisin aynı terminal üzerinde eş zamanlı olarak çalışmasının desteklenmesi,
    • Önceki versiyonlarla (backward compatible) uyumlu olması, 
    • Dolaşımın desteklenmesi, 
    • Kullanıcıların farklı sağlayıcılara ait ağlar arası hareketiyle elde edilen servislerden kişisel servis setinin yaratılabilmesi. (Virtual Home Environment (VHE))
3G sistemler, 1992 yılında “International Telecommunication Union ” (ITU) tarafından standartlaştırılmıştır. Bu standartlaştırma çabasının sonuçları “International Mobile Telecommunications 2000” (IMT-2000) olarak bilinir ve bir çok farklı 3G standardından oluşur.

Şematikler, 2G sistemlerden 3G sistemlere geçiş evrelerini yıllara ve veri transfer hızları da göz önünde bulundurularak verilmiştir. Bu evreler, farklı coğrafyalara ve spektrumlara göre oluşmuştur.

3G sistemlerin ve standartların oluşmasında göz önünde bulundurulması gereken en önemli noktalardan birisi de spektrum tahsis etmektir. Yani 3G hizmetinin 2G'de olduğu gibi hangi frekans bandı aralığında bu yayını gerçekleştireceğidir. Uluslararası alanda spektrum belirlenmesinde söz sahibi olan ITU (International Telecommunication Union) 3G için başlangıçta, IMT-2000 adında bir standart yayımladı. Bu standart için de ilgili spektrumun 2 GHz bant ile kullanımı için lisanslı rehber yayımlandı. İdeal olması açısından tüm 3G sistemlerinin aynı bant aralığında çalışmasını önerdiler. Fakat tüm ülkelerin alt yapı ve ihtiyaçları farklı olduğundan, ülkeler kendi ihtiyaçlarına göre frekans spektrumunu dağıtmaktadır. Bu da farklı bantlarda 3G yayın demektir. Diğer ülkelerin uyum sağlamamasının en önemli sebebi telsiz ve IMT-2000 spektrumunun zaten kullanılıyor olmasıydı. 

2G spektrum bantları üzerinden 3G servisi yapmak mümkündür. Genelde, 3G operatörleri tarafından iki yaklaşım takip edilmektedir:
  1. IMT-2000 spektrumunu kısmen veya tamamen kullanan ülkelerde 3G servisleri 2G spektrumu üzerinden kullanılır hale gelmesi,
  2. IMT-2000 spektrumunun kullanılmadığı ülkelerde 3G sistemlerini oluşturmak için operatörler yeni spektrum bantlarının kullanılması
    Büyük katılımcı kitlesinden dolayı 3G ağlarındaki spektrum yeterli gelmeyecektir. Bu da yeni bantların tanımlanması anlamına gelmektedir. Aşağıda da görüleceği üzere 3G sistemler için dünyanın farklı bölgelerinde tahsis edilen spektrum ve ilgili banttaki hava arayüzü standardı yer almaktadır.

    Son olarak, 3G sistem altyapısını aşağıdan görebilirsiniz. 2G'de sesli görüşme, 2G/2.5G ve 3G'deki sesli görüşme ve/veya paket gönderiminde kullanılan veri yolu ve işlem blokları verilmiştir.